23 Ağustos 2015 Pazar

Roman Taslakları 7

Dünyayı düzeltmek sana mı kaldı kızım? Dünya kırık oyuncaklar dükkanı bizlerse oyuncaklar. Hangisini tamir edeceksin? Hangi kırılmış oyuncakla başlayacaksın kızım? Tamir ettiğin, "tam" yapmaya çalıştığın her oyuncak senden neyi eksiltecek. Evliliğimin yürümediğini anlamak on yılımı aldı. Seni doğurduğumda bir çok kadın gibi ben de çocuğumun bizi tamamlayacağına inandım. Sen babanın kayıtsızlığı, ilgisizliği ve kaçışları ile kırılan ruhumu tamir edecektin. Ne büyük bir misyon vermişim sana kızım. Özür dilerim. Sen bizi tamamlayacaktın. Başaramadın. İlk zamanlar bebek kokun, sabah gülücüklerin tüm çatlakları kapattı. Babanın yüzü güldü, paylaştık seni, sen bizim tutkalımız oldun. Bazı şeyler çatlayınca, kırılınca yapıştırılır, bazıları bir daha asla bir araya gelemez. Ama bir gerçek var ki kızım, bir kere çatlayan hiç birşey bir daha aynı olamaz. Yavaş yavaş dağıldı tutkallarımız, çatlaklar açıldı. Elimde benden herşeyi bekleyen bir bebek, eve geç gelen bir koca, bir türlü baş edemediğim ev işleri kaldığında örtmeye çalıştığım çatlaklar genişledi, büyüdü. İnsanlar tamdır kızım. Hiç kimse seni eksiltemez, arttıramaz. Neysek oyuz. Başka insanlar, başka yaşamlar eşlik eder bize. Eksik olmayan birşey tamamlanamaz. Sen hiç bir zaman eksik değildin. Ben huzursuzdum kızım. Ne ben seni ne de sen beni tamamlayamazdık. O zamanlar atamadım içimde o eksiklik duygusunu. Yeniliğe bağımlılığım o yıllarda başladı. Bir ayaş gibi yeniliği sürekli içmek istedim. Önce evi yeniledim, sonra dolabımı ve kendimi. Doymadım, kurslara katıldım. Öğrendiklerim başka bir yeniliğin sarhoşluğunda yarım kaldı. Önce zararsız sularda yüzdüm kızım. Bilemedim bağımlılığın insanı nasıl pençesine alıp parçaladığını...o yıllarda hiç bilemedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder