20 Ağustos 2015 Perşembe

Roman Taslakları 5

"Antalya'da tanıştık."
Koltukta uyuklamıştım. Saat kaç bilemedim. Gece olmuş, herkes yatmış, siz mutfaktaydınız. Onun sesiyle uyandım. Kalkarsam rahatsız ederim sizi diye oturdum, gözlerim kapalı dinledim. İnsan kendi yavrusuna kendi ne kadar acı verirse versin, bu hakkı başkasına vermez...veriyorum, kalkamıyorum. Annen miyim ben artık, bilmiyorum. Anne doğuran mıdır? Anne terk etmeyen, kendini yok ederken seni var eden midir? Yoksa anne çekip giden, kendi arzularını yaşama hakkı veren midir? Kendimi hangi kılıfa sokmaya çalışırsam çalışayım olmuyor. Sen hep benden uzak duruyorsun.
"Sonra başka toplantılarda karşılaştık. Facebook'ta yazışmalar derken..."
Sesi gecenin içinden kaybolup giden bir araba gibi eriyor. Kalkıp seni oradan almak istiyorum. Kalkamıyorum. Keşke bir zamanlar birisi beni o kapıdan çıkarken durdursaydı dediğim günler olmuştu. O keşkelerimde hep sen vardın kızım. Ama sana evet demek kendime hayır demek ve seni içi boş, müsvedde bir kadın, sahte bir anne ile bırakmaktı. Seni duymuyorum. Bana sabah bağırırken "Kendini haklı çıkartmaya çalışıp durma anne! Sen gittin. O kadar!" diye avazı çıktığı kadar bana kızan o kadına ne oldu.  Konuşmuyorsun, ağlamıyorsun, kızmıyorsun. Seni ben mi böyle yaptım kızım? Balkona çıkıp sigara içmek istiyorum. Konuşuyor o kocan yine... "Beni güldürüyor. Çok uzun zamandır gülmüyormuşum meğer. Seninle güldüğümüz gibi gülüyoruz onunla...." susuyor bir süre. Kalkıp annelerin çocuklarının ağızına vurduğu gibi onun ağızına vurmak istiyorum. "Öyle başladı...sonra ...kontrolden çıktı." Başımı çevirip pencereden bahçenin karanlığına bakıyorum. Ay çıkmış. Işığı bahçeye yer yer dokunuyor... gözüm müştemilata takılıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder