4 Aralık 2016 Pazar

Gölgeler

Gölgelerde gizlenirler. Aslında korkaktır her biri. Dayak yemiş, aşağılanmış, aç kalmış herşeyin yuvasıdır gölgeler. Işıklı bir dünyadan atılmıştır hepsi. Gözleri kamaşır ışığı görünce. En dip köşelere, aydınlanmayan yerlere sokulurlar. Işığın girmediği yerler vardır. Gölgeden çıkmış gerçek karanlıklardır. Ağır demir kapıları çocuklara kocaman gelir. Anahtarları kayıptır. Anneler onu gizlemiştir. Çocuklar karıştırmasın diye. Mavi Sakal masalıdır gölgelerde anlatılan hikayeler. Mutfaklarda pişen kek kokuları örter onları. Sarı lambalar ulaşamaz oraya. Bir perde çeker müzik gölgelerin üzerine. Bakmadığın her yerde toz birikir. Eve gelen kadınlar bakmaz oraya. Onlar çok önceden bilir gölgelerin yerini. Merak edenler, bakanlar, süpürgesini oraya çevirenlerden bir daha haber alınmaz. Cehennem sanırsın bilmeden gerçek cehennemin dışarıda olmadığını. Kek kokusu bastırır, başını okşayan bir el, sarılan kollar, yumuşak koltuklar, derin uykulara izin veren duvarlar, kalın perdeler örter gölgelerde yatanları. Uykudayken çıkar onlar. Süzülerek girerler yorganların altından, dolanıp bacaklarına tırmanırlar yukarıya. Açık ağızlardan, derin soluklardan, kulaktan girerler. Hep dışarıda ararsın, içeriye sızan, doğdukları yere dönen gölgeleri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder