17 Aralık 2012 Pazartesi

Kirazlı Mescit Sokağı

Kirazlı Mescit sokağı  
Haliç'e doğru iner  
Yoksul ahşap evler  
Cumbalı pencereler 

Hiç gitmedim Kirazlı Mescit sokağına hatta Haliç'e hep uzaktan baktım. Bu satırlarda buldum ben o sokağı, dolaştım onun kaldırım taşlı olduğuna inandığım yollarında. Yoksul bir evin nem kokan, ahşap kokan odalarından girdim, bir sofra kurmuşlardı oturdum, peynir, zeytin, taze ekmek yedim. Cumbalı pencerede yaşlı bir teyze ile oturup biraz hüzne daldım...iyi geldi.

Yol üstünde kadınlar
Oturmuş örgü örer  

Asmalı kahve önünde  
Çatık yüzlü erkekler 

Çıktım sokağa akşamüstüne doğru. Oturdum kapı önündeki kadınların yanına. Çatık yüzlü kocalarından, parasızlıktan, akşama pişecek yemeklerden konuştuk. Bana örgü öğrettiler, çantamda kırmızılı, yeşilli bir atkının başlangıcı, ayrıldım.

Fabrika dönüşü, yorgun bir kırıtmayla  
Geçer solgun giysili kızlar  
Kürtçe bir şeyler konuşur  
Köşe başlarında delikanlılar

Süzüldüm sokak aralarından, kattım kendimi yorgun yollara, solgun giyisilere, köşe başındaki delikanlılara, genç kızlara. Genç oldum bir köşe başında ve usulca ayrıldım altı dakikanın sonuna geldiğimi anladığımda...

Ataol Behramoğlu'nun Kirazlı Mescit Sokağı şiirinden...